Amsterdam'da Yapılacak 10 Şey

Hollanda’da yaşayan bir içerik üreticisi olarak sayısız Amsterdam ziyaretimin bir özeti niteliğinde olan bu blogda, Amsterdam'da yapılabilecek favori aktivitelerimi listeledim. Gelin Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biri olan Amsterdam'ı birlikte keşfedelim. İyi okumalar.✨

Amsterdam Kaç Günde Gezilir?

Bence ideali sadece Amsterdam için 3 tam gün ayırmak, eğer Amsterdam etrafındaki turistik yerleri de ziyaret etmek istiyorsanız bu sayı artabilir. 3 gün, en büyük müzeleri ve en turistik mahalleleri güzelce gezmek için yeterli bir süre.

1. Damrak Evleri ve Dam Meydanı

Amsterdam deyince akla gelen ilk görsellerden biri Damrak evlerinin görüntüsü olabilir. Bu evler Amsterdam Centraal istasyonunda inip karşıya geçince hemen çaprazınızda kalıyor ve güzel bir hatıra fotoğrafı çekmek için süper bir arka plan sağlıyorlar.

Evler ahşap kazıkların üzerinde olduğu için zamanla biraz yamulmuş ve Amsterdam’daki pek çok diğer ev gibi bunlar da biraz eğri duruyorlar. Bu Amsterdam'ı Amsterdam yapan en tatlı detaylardan biri bence. 😊

Damrak evlerinden geçip ana cadde üzerinden yürümeye devam edince şehrin bir nevi merkezi olan en meşhur meydanı Dam Meydanı'na çıkıyorsunuz.

Yalnız hem Dam Meydanı hem ona giden ana cadde çok turistik yerler olduğundan hediyelik eşya alışverişinizi buradan yapmamanızı tavsiye ederim. Çünkü genelde hediyelikler pahalı ve biraz kalitesiz oluyor.

Meydanın tam ortasında yer alan Kraliyet Sarayı, tarih ve mimari sevenler için zaman ayırmaya değer. Dilerseniz sesli rehber ile gezebilirsiniz. Bu saray yılın belirli günlerinde açık. Her sene değişebilir ancak 2025 için açık olduğu tarihler 18 Haziran- 27 Ekim arası, pazartesi hariç her gün.

2. Jordaan Mahallesi – Lokal Amsterdam Hissi

Jordaan Amsterdam'ın en güzel mahallelerinden biri ve turist akınından uzaklaşmak için de güzel bir rota niteliğinde. Dar sokakları, vintage butikleri, sanat galerileri ve butik kafeleriyle insanı kendine hayran bırakıyor. Özellikle ikinci el mağazaları gezmeyı sevenler için, burada çok güzel alışveriş seçenekleri var. Ayrıca kanal kenarında oturup kitap okumalık harika köşeler de var.

Hollandada bir bruin café deneyimi yaşamak için de Jordaan güzel bir yer. Türkçe çevirisiyle bu "Kahverengi kafeler", Amsterdam'ı bir lokal gibi deneyimleyebileceğiniz "gezellig" bir ortam sunan barlara verilen isim. Peki nedir bu "Gezellig"? Gezellig'in tam bir çevirisi yok ama rahat, sıcak ve samimi anlamına gelen Hollandaca bir kelime. İngilizce'deki "cozy" kelimesine yakın gibi düşünebiliriz. Bu barlar aynı bu şekilde rahat, sıcak ve samimi. Kahverengi denmesinin sebebi de mekanların, iç tasarımlarında koyu renklerdeki ahşap tasarım.

Kahverengi kafeler genellikle yerel halkın buluşma noktası ve arkadaşlarla sohbet etmek, bira içmek için ideal. Siz de Jordaan'da aynısını yapabilirsiniz.

3. Kanal Müzesi (Het Grachtenmuseum)

Amsterdam deyince akla ilk gelen şeylerden biri elbette kanallar. Peki bu kanallar nasıl oluştu, neden bu kadar simgesel? Het Grachtenmuseum, yani Kanal Müzesi, bu sorulara yanıt veriyor. Multimedya sunumlarla Amsterdam’ın şehir planlamasını ve tarihi gelişimini anlatan bu müze, hem öğretici hem de oldukça keyifli.

Bu müzeyi gezmesi diğer müzelere göre daha kısa sürüyor çünkü binanın odalarını aynı saate bilet almış olduğunuz insanlarla bir sesli sunumu takip ederek sırayla geziyorsunuz. Yanlış hatırlamıyorsam 1 saat gibi bir sürede bitiyor.

“Ben kısa süreliğine geliyorum ve sanata ilgim çok yok. Kısaca şehrin tarihini öğrenmek istiyorum” diyenler için bence müthiş bir tercih. Üstelik merkezi konumda olduğu için yürüyerek kolayca ulaşılabiliyor.

Özellikle müzeler hakkında detaylı rehber arıyorsanız, YouTube kanalımdaki “Amsterdam Müzeleri” videoma da bakabilirsiniz. 

4. Van Gogh Müzesi

Hollanda’nın en ünlü sanatçısı Van Gogh’un eserlerini görmek için en doğru adres tabii ki Van Gogh Müzesi. Sadece tabloları görmek için değil, Van Gogh’un hayatını ve sanatının yıllar içinde nasıl şekillendiğini öğrenmek için de güzel bir adres. Bu müze 200'den fazla tablo, 500 çizim barındıran oldukça büyük bir müze.

Van Gogh Müzesinde Hangi Ünlü Tablolar Var?

Önce hangisinin olmadığını söyleyeyim. Bir çoğumuzun favorisi Yıldızlı Gece tablosu malesef ki Van Gogh Müzesinde değil.😞

Ünlü Ayçiçeği tabloları (Sunflowers), Kargalar ve Buğday Tarlası(Wheatfield with Crows), Arles'teki Yatak Odası (Bedroom in Arles) gibi ünlü tabloların çoğu ise burada.

Van Gogh Müzesi, Rijksmuseum ve Moco Museum gibi diğer büyük müzelerle birlikte Museumplein yani müzeler meydanında yer alıyor. Museumplein'e 2, 5, 12 numaralı tramvaylar ile gidebilirsiniz.

5. Rijksmuseum – Hollanda’nın Louvre’u

Rijksmuseum, Hollanda'nın en büyük sanat ve tarih müzesi. Rembrandt, Vermeer gibi büyük ustaların eserlerini barındıran bu müzenin kendisi de mimari olarak çok güzel. Buranın mimarı aynı zamanda Amsterdam Central Station’u tasarlayan mimar: Pierre Cuypers. İki bina arasındaki benzerlikleri belki fark etmişsinizdir.

Rijksmuseum oldukça büyük ve gezmesi zaman alıyor, planlama yaparken bunu göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim.

6. Vondelpark – Şehrin Akciğerleri

Kapalı havasıyla ünlü Amsterdam’ı güneşli bir günde yakalarsanız eğer, kesinlikle Vondelpark’ı da rotanıza eklemelisiniz. Yaz aylarında çimlere yayılıp güneşlenmek, bisikletle turlamak ya da sadece yürüyüş yapmak için ideal. Parkta sık sık değişik etkinliklere de denk gelebiliyorsunuz. 

Ben Vondelparka gitmişken yakınındaki Frietboutique'e de uğruyorum ve mevsim yazsa dondurma kışsa kızarmış patates de alıyorum genelde, tavsiye edilir. Patates demişken Amsterdam'ın en ünlü iki patatesçisini de paylaşayım: Fabel Friet ve Vlaams Friteshuis Vleminckx.

7. De Pijp – Amsterdam’ın Genç ve Enerjik Mahallesi

De Pijp Amsterdam'da en sevdiğim mahallelerden biri. Brunch kafeleri, vegan restoranları ve craft beer barlarıyla dolu. Özellikle hafta sonu sabahları kahvaltı için şahane seçenekler var. Üstelik burası ünlü Albert Cuyp Pazarı'nın da olduğu mahalle.

Kahvaltı için Bakers & Roasters ve Little Collins De Pijp'a göz atabilirsiniz. Çok güzel pankekleri var. Ancak hafta sonu yer bulmak biraz zor olabiliyor sıra beklemeniz olası.

Bir de Omelegg var, burası ismin de belli olduğu gibi, yumurta ile kahvaltı yapmayı sevenler için güzel bir seçenek. Zengin bir omlet menüsüne sahip ve açık mutfakları var, omletler önünüzde yapılıyor. Ancak açık mutfakları olmasına rağmen bu alanın fotoğraflanmasına karşılar, biraz çelişkili gibi ama kural bu şekildeymiş.

Omelegg'in Amsterdam merkezde de şubesi var. Orası biraz daha küçük ama ben daha samimi bulmuştum. Kahvaltımızın fotoğrafını bırakıyorum.

De Pijp'da akşam için tercih edebileceğiniz yerler

Akşam aperatif yanına kokteyl için ise iki güzel mekan önereceğim. Biri Calle Ocho diğeri De Duvel.

Calle Ocho güzel bir Latin Amerika koktely-barı ve margarita bazlı kokteyller deneyip yanına nachos veya tacos söylemek için ideal.Yalnız buralara aç gidip doymayı beklemek yanlış olur, daha çok içecek ve yanına atıştırmalık konsepti olarak düşünün çünkü porsiyonlar küçük oluyor. 😊

Menülerini hazırlarken farklı Latin Amerika kültürlerinin bir buluşma noktası olan Miami Little Havana'daki 8. Cadde'den esinlenmişler.

Diğer mekanımız ise De Duvel. Buraya ister gündüz bir kahve içip yanına ünlü Dutch elmalı turtasını yemek için gidin ister akşam bir kokteyl içmek için. Mekanın içi geniş ve tasarımı sıcak bir ortam sunuyor, yazın dışarıda bahçesinde de oturabiliyorsunuz.

8. Albert Cuyp Pazarı – Uygun Fiyatlı Alışveriş ve Sokak Lezzetleri

De Pijp'da yer alan Albert Cuyp Pazarı uğramaya değer. Hollanda peynirleri, çeşitli sokak lezzetleri, hediyelik eşyalar, hepsi bir arada. Ama en önemlisi de ünlü stroopwafel'ın en güzel yapıldığı yerlerden birisi burası. Kesinlikle denenmeli.

9. Olmazsa Olmaz Kanal Turu

Amsterdam’ın simgesi olan kanalları tekne turu yapmadan deneyimlemek eksik kalır. Özellikle akşam saatlerinde ışıklar yandığında kanal turları çok daha romantik ve huzurlu oluyor. Bazı turlar akşam yemeği ya da peynir–şarap eşliğinde de yapılıyor.

Bireysel bilet alıp toplu turlara katılabilirsiniz veya kalabalık bir grupsanız kendi teknenizi de kiralayabilirsiniz. Bireysel tura katılacaksanız gerçek rehberli bir tura katılmanızı tavsiye ederim, audio guide dediğimiz yani kulaklık takıp sesli rehber eşliğinde etrafı izlediğiniz turlarda, ses kaydında bahsedilen yapıların hangileri olduğunu anlamak zor olabiliyor.

10. A’DAM Lookout – Şehri Yukarıdan Gör

Amsterdam’ı kuşbakışı görmek ister miydiniz? O zaman A’DAM Lookout’a çıkmalısınız. A'dam Lookout, Amsterdam Centraal'den çıkıp Noord'a giden ücretsiz feribotlara binerek ulaşabileceğiniz bir bina. Binanın en üst katında güzel bir restoran var, çatısında ise bilet alarak binebileceğiniz bir salıncak.

Bu salıncak Avrupanın en yüksek salıncağı olması ile ünlü. Cesaret edebilirseniz bu salıncağa binmeyi deneyebilirsiniz. 😄 Veya manzarayı daha güvenli bir şekilde izlemeyi de tercih edebilirsiniz. Ben gündüz vakti gittiğim için göremedim ama özellikle gün batımı saatlerinde manzara şahane oluyormuş.

10 Aktivite Yetmedi mi?

Öyleyse Amsterdam'da Yapılacak 27 Şey videoma beklerim. 🤗